Kelebeğin Rüyası-Dubai galası

 Filmin afişi Orta Doğu'da bu şekilde lanse edilecekmiş sanırım. 14 Mart'ta Dubai sinemalarında gösterime girecek olan filmin Galası 12 Mart akşamı, yani dün gece Dubai Mall'da yapıldı. Açılış, halka açık olacak şekilde AVM'nin catwalk adı verilen meydanlarından birinde (Dubai Mall kimi söylentilere göre dünyanın en büyük AVM'siymiş, araştırmadım ama en azından bu coğrafyanın en büyüğü olduğu kesin-hatta Türkiye'de de bu büyüklükte AVM yok doğrusu) alt resimde gördüğünüz bir platform üzerinde yapıldı. Soru cevap, kısa söyleşi türündeki bu açılışta film hakkında kısa bilgiler veren aktörler büyük heyecan yarattı. Tabii en büyük alkışı Kıvanç Tatlıtuğ topladı; en çok da arap kızlarından :)

Ben doğrusu daha büyük bir izdiham bekliyordum ama neyse ki olmadı. Bu haliyle de aktörler koruma çemberine alınmıştı ve yaklaşmak mümkün olmadı nerdeyse. Söyleşinin ardından Resepsiyon+kokteyl başladı başka bir mekanda ve burada da basın röportajları yapıldı. Ardından filmin gala gösterimi için salonlara geçildi. Ben arkadaşlarımla, Kıvançla aynı salonda olmamayı göze alarak :), filmi tadıyla izleyebilmek için orjinal türkçe gösteriminin yapıldığı salonda izlemeyi yeğledim. Gala gösterimi arapça dublajlı ingilizce alt yazılı gösterimde olacaktı. Fakat zaten tüm aktörler saolsunlar bizlere de bir jestte bulunarak filmin başlangıcında ve de hemen bitiminde ziyaret ederek iyi seyirler dileyip kamu oyu yoklaması yaptılar :) Yılmaz Erdoğan espirileriyle, Belçim hanım zarafetiyle, Mert Fırat sempatikliğiyle ve de Kıvanç Tatlıtuğ karizmatik duruşuyla ön plandaydılar tüm gece boyunca.

Gelelim asıl mevzu olan filme: tabii bu benim şahsi eleştirim olacak. Acıklı ama ajitasyon modunda değil, tarih de var, aşk da var ama çok naif ve de en önemlisi, bence en oturaklı karakter olan Behçet Necati var. Filmle ilgili zaten bir sürü profesyonel yorum-eleştiri mevcut net ortamında, ben kısaca şahsi fikrimi beyan edeyim: kesinlikle gidilir, 3 saatin nasıl geçtiği de anlaşılmaz! Aslında havada uçuşan dörtlüklerden, güzel sözlerden birkaçını hatırlayabilsem de yazabilsem şuraya. O kadar çok cümleden, şiirden etkilendim ki hepsini birden aklımda tutmak mümkün olmadı. Hmm..bir düşüneyim...

"Unutmak en iyisi. Ama unutmak zor gelir insana. Hatırlamamak daha iyi. Unutmakla hatırlamamak ayni şey değil nasıl olsa!"

 ne güzel bir tespit değil mi? ve tabii ki:

"Aşk en güzel bahanesidir şiirin"

Benim için çok heyecanlı ve filmin iyi olması nedeniyle keyifli bir ilk deneyim oldu..Gala gecesi anlamında yani...